Gümüşhane’nin Hacıemin mahallesinde çocukluk yıllarında kemençeyle tanışan 91 yaşındaki Nuri Takmaz, ilerleyen yaşına rağmen Karadeniz yöresi ve müziğiyle özdeşleşen kemençeyi çalmaktan vazgeçmiyor. 80 yıldır elinde kemençesi, davulu ve zurnası ile düğünden düğüne koşan, gönülleri fetheden Nuri Dayı, renkli ve bir o kadar yorucu geçen hayat hikayesini Gümüşkent Gazetesi’ne anlattı.
KÜÇÜK YAŞLARDA SAHNE ALMAYA BAŞLADIM
1928 yılında Gümüşhane merkeze bağlı Yeşil Dere köyü Kozana mahallesinde doğan ve henüz 2 yaşındayken babasını kaybeden Nuri Dayı, annesi ve kardeşleriyle birlikte zor şartlarda büyümüş, okula gidememiş, çobanlık yaparak ailesine yardımcı olmuş. 7-8 yaşlarına geldiğinde çevredeki düğünlerde gördüğü kemençe, davul, zurna sayesinde müziğe ilgi duymaya başladığını söyleyen Nuri Dayı, “Müziğe ilgim artınca ben de kendi kemençemi, davulumu, zurnamı kendim yapmaya başladım. Bir gün plakta kemençenin ordinaryüsü diyebileceğim Piçoğlu Osman’ı dinledim. Ve bu sayede kemençeye aşık oldum. O gün bugündür kemençeyle yatıp kalkıyorum” dedi.
Henüz 12 yaşına basmadan düğünlerden davet almaya başladığını ifade eden Nuri Dayı, “O yaşlarımda düğünlerde sahne almaya başladım ve bu sayede aileme maddi destek sağlamaya çalışıyordum” şeklinde konuştu.
HER DAVATE GİTTİM
Askerliğini yaptığı süre boyunca da bando takımlarında davul ve zurna çaldığını belirten Nuri Dayı, özel günlerde ise komutanlarının kendisine kemençe çaldırdığını ve bu şekilde birçok görev üstlendiğini söyledi. Askerliğinin bitmesiyle birlikte Gümüşhane’ye dönerek hayatına devam ettiğini ifade eden Nuri Dayı, “Askerlikten sonra Gümüşhane’de hayatıma kaldığım yerden devam ettim. Paralı veya parasız çağrılan her davete gittim, kimseyi reddetmedim. Ziyaretime gelenleri de asla kırmadım” diye konuştu.
ONUN DÜĞÜNLERİNDE KIYAMET KOPARDI
Nuri Dayı’nın yıllardır komşusu olan ve sık sık ziyaretine gelen Eyüp Çoban, kendi düğününde, babasının ve hatta dedesinin düğününde dahi Nuri Dayı’nın çaldığını söyledi. Çoban, yaptığı açıklamada, “Nuri Dayı, kendine has tarzı ile oyun havası, türküler, uzun havalar, gelin havaları çalarak insanları ağlatmış, eğlendirmiştir. Gümüşhane’de onun gittiği düğünlerde, tabir-i caizse kıyamet kopardı. İnsanları tarzı ile coştururdu. Biz de 40 yıl sonra memlekete dönünce oğlumuza bir köy düğünü yapmaya karar verdik. Nuri Dayı’nın öğrencisi olan Mevlüt Nurhan Ertürk, Eskişehir’den kalkıp gelerek Nuri Dayı ile düğünümüzü şenlendirdiler” dedi.
YENİ NESİLLERE TANITILMADI
Nuri Dayı’nın tarzının doğudan batıya kadar bilindiğini ve tanındığını belirten Çoban, “Yeşi Nuri lakabını gözlerinin renginden almış olan Nuri Dayı yüzlerce düğüne gitmiştir, çalmıştır, eğlendirmiştir. Ama ne yazık ki bu yaşayan çınar fark edilmemiş, ondan faydalanılamamış ve yeni nesillere tanıtılamamıştır. Belediye, Halk Eğitim Merkezleri ve üniversite onun engin müzik tarzını değerlendirebilir, özel günlerde Nuri Dayı’ya kemençe çaldırılarak yeni nesillerle tanıştırılabilirdi” ifadelerini kullandı.
SİYASİLERİMİZİ DAVET EDİYORUZ
91 yaşına gelmesine rağmen Nuri Dayı’nın halen gözlerinin parlak, yüzünün güleç olduğunu söyleyen Çoban, “Evinin duvarında asılı olan kemençe, davul ve zurnasıyla yaşıyor. Onu her ziyaret etmemizde bizlere birinci ikramı kendi elleriyle yaptığı yemek ve çay oluyor. İkinci ikramı da kemençe çalmak oluyor. Bizler Nuri Dayı’mızı hatırlatmak, tanımayanlara tanıtmak için bir belgesel çekilmesini istiyoruz. Şehrimiz 31 Mart seçimlerinden dolayı hareketlenmişken yetkililerimizi ve siyasi parti temsilcilerimizi bu yaşayan efsaneyi ziyaret etmeye davet ediyoruz” diye konuştu.
Comments are closed.
SENDE YORUM YAZ
© 2016 Gümüş Kent Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.